Connect with us

Genel

CEO Phishing Nedir?

Yayınlandı

on

CEO Kimliğine Bürünme Yoluyla Dolandırıcılık, Yönetim Kurulu Başkanı, Genel Müdür veya bir kuruluştaki üst düzey kişiden geliyormuş gibi görünen bir aldatmaca e-postası olup, üçüncü bir tarafa veya üst düzey kişiye ödeme yapılmasını talep eden finans ekibine gönderilerek yapılmaktadır. 

Bu tür e-postalar sıklıkla ödemenin aynı gün yapılmasını ister ve bazen sizi durumun acil olduğuna ikna etmek için görünüşte tatmin edici bir açıklama da içerir. Genellikle bu e-postaları gönderen kişi ofisinden uzakta olduğunu da belirterek, alıcının bu e-postanın orijinal olup olmadığını kontrol etmesini zorlaştırmaya çalışır. Buna ek olarak, e-postanın kurgu ne olursa olsun, kuruluştaki kıdemli bir kişiden geliyormuş gibi görünmesi, bu e-postayı standart bir kimlik avı e-postasından daha inandırıcı ve talep edilen ödemenin yapılması gerektiğine ikna edebilir.

Bazı durumlarda, bu e-postayı sözde alıcıdan gelen ve ödeme ayrıntılarını içeren bir telefon araması da takip edebilir.

Dolandırıcılar, bir kişinin kimliğine bürünme eylemini; kıdemli bir kişinin e-posta hesabına sızarak, gönderenin gerçek adresini taklit ederek ya da ayırt edilemeyecek derece de benzeyen bir adres kullanarak gerçekleştirir. Dolandırıcılar; şirketiniz ve içindeki ilgili kişiler hakkında sosyal mühendislik teknikleri veya diğer gizli yöntemleri kullanarak ve hatta LinkedIn gibi meşru yöntemlerle bilgi toplayarak da çalışabilirler.

Karşılaşabileceğiniz Riskler

Tedarikçilere ya da diğer meşru üçüncü şahıslara ödeme yaptığınızı zannederken, şirketinizdeki üst düzey bir yöneticiyi taklit eden bir dolandırıcıya ödeme yapabilirsiniz.

İşletmenizi bu tür dolandırıcılardan korumak için:

  • Miktarı ne olursa olsun, beklenmedik veya düzensiz ödeme talepleri için tetikte olun.
  • E-postayı gönderdiğini düşündüğünüz kişi, ne kadar kıdemli ve meşgul olursa olsun, o kişiden geldiğini her zaman teyit edin. Müsait değillerse ve e-posta bir işlemin acil bir durum nedeniyle hızlı bir şekilde yapılmasını talep ediyorsa kıdemli meslektaşlarından birine danışın. 
  • E-posta hesaplarının saldırıya uğraması durumunda yöneticinizle e-posta yolunu kullanarak iletişime geçmeyin. Bunun yerine, bir telefon görüşmesi yaparak, şahsen sorun veya başka bir güvenilir iletişim yöntemi kullanın.
  • Herhangi bir şüpheniz varsa, ne kadar acil görünürse görünsün veya önerilen sonuç ne olursa olsun ödeme yapmayın.

Kuruluşunuz bir dolandırıcılık girişiminin kurbanı olduysa:

  • 155 Polis ihbar hattını arayarak veya https://www.egm.gov.tr/online-ihbar adresini ziyaret ederek durumu emniyet güçlerine bildirin.  
  • Dolandırıcılık, banka hesabınızla ilgiliyse derhal bankanızla iletişime geçin.
  • Uzmanlarımızdan Destek Alın

Bilgisayarınızın güvenliğini sağlamak için basit tavsiyeler vereceğimiz bu yazımızda, bu adımların sadece başlangıç aşaması için temel adımlar olduğunu da dikkate almanızı öneririz. Buraya Tıklayarak daha fazla ve kapsamlı önerilere bakabilirsiniz.

Devamını oku
Yorum yapmak için tıklayın

Cevaplayın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Akıllı Telefon ve Tabletler

Akıllı Telefon Değil, Sosyal Etkileşim Bağımlısıyız

Yayınlandı

on

Yeni bir araştırmaya göre, önceki araştırmaların akıllı telefonlarla ilgili ortaya koyduğu sonuçlarda hata var. Bağımlılığımız, akıllı telefonla ilgili değil, sosyal medyada aldığımız etkileşimle ilgili. Yani akıllı telefonlar bizi asosyal birine değil, aksine, belki de hipersosyal birine dönüştürüyor.

Telefonun o parlak ekranı olmadan yaşayamayacağını bildiğiniz arkadaşlarınız var değil mi? Durun, belki de onlardan birisiniz?

Sosyal medyaya olan bağlılık, uzun zamandır medyanın, yatırımcıların ve tüketicilerin dikkatini çeken bir olgu. Sosyal medyaya olan bağlılık bugüne kadar hep antisosyal bir davranış biçimi olarak anlatıldı. Peki gerçekten bağımlısı olduğumuz şey ne? Akıllı telefon mu, sosyal medyada aldığımız etkileşimler mi? Belki de asıl bağımlılık, tanıdıklarımızın nerede olup ne yaptığını sürekli merak etmemizdir.

Biliş ve kültürün evrimini inceleyen bir antropolog olan Prof. Samuel Veissiere, başkalarını izleme arzusu, başkaları tarafından görülebilme ve izlenme isteğinin evrimsel geçmişimizin derinliklerine dayandığına inanıyor. İnsanlar benzersiz bir toplumsal tür olarak evrimleşti. Geçmişte olduğu gibi bugün de, insanlar, kültürel olarak uygun davranış için bir rehbere ihtiyaç duyuyorlar. Bu aynı zamanda anlam, amaç ve kimlik bulmanın bir yoludur.

McGill’in psikiyatri bölümündeki araştırmacılar, akıllı teknolojinin kullanımıyla ilgili evrimsel sürecini yakından incelediler ve bağımlılık yaratan akıllı telefon işlevlerinin hepsinin ortak bir yere çıktığını gördüler… İnsanların, diğer insanlarla bağ kurma arzusu.

Sağlıklı Arzular Sağlıksız Bağımlılıklara Dönüşebilir

Akıllı telefonlar, sosyalleşme adına normal bir gereksinimi karşılarken, Prof. Veissiere, bunu hiper boyuta ulaştırmanın beyin ödül sistemini kötü etkilediğini ve sağlıksız bir bağımlılığa dönüştüğünü kabul ediyor.

“Gıdaların bolca ve kolayca bulunabildiği post-endüstriyel ortamlarda, evrimsel baskılarla şekillendirilmiş yağ ve şeker isteği, doyumsuz bir hale dönüşebilir ve nihayetinde obezite, şeker hastalığı ve kalp hastalıklarına yol açabilir.”

Araştırmacılardan bazıları az önce okuduğunuz örneği öne sürüyor, sosyal medya bağımlılığı ile ilgili. Akıllı telefonlar, bağlantı kurmak için bir araç olmalı, ancak bu alışkanlık hiper-sosyal aşamasına kadar ilerlememeli, kaçınmalı.

Veissiere; “Bu konu açıldığında bir panik havası oluşuyor. Biz iyi haberler sunmaya çalışıyoruz ve bu durumun aslında insanlarla etkileşim kurma arzusu olduğunu söylüyoruz. Bunun aşırısı ile başa çıkmak için oldukça basit çözümler var” dedi.

Anlık bildirimleri kapatmak ve telefonunuzu kontrol etmek için belirli saatleri ayarlamak, bu bağımlılığı kontrol altına almak için bir yol olabilir. Araştırmalar, akşam ve hafta sonu e-posta kullanımını yasaklayan işyeri politikalarının da önemli olduğunu ortaya koyuyor.

Veissiere; “Teknoloji şirketlerini suçlamak yerine, akıllı telefonları kullanmanın uygun yolu hakkında konuşmalıyız. Ebeveynlerin ve eğitimcilerin de bunun ne kadar önemli olduğunun farkına varmaları gerekiyor.”

-Bağımlılığınızın başkalarıyla bağlantı kurmak için olduğunu ve bunun normal bir dürtü olduğunu hatırlayın.
-Telefonunuzu bilinçli olarak kontrol etmek için anlık bildirimlerini kapatın ve uygun saatleri ayarlayın.
-Arkadaşlarınızla, ailenizle ve iş çevrenizle birlikte, bu konuya dair çeşitli kurallar koyun. Ne zaman iletişim kuracağınız konusunda net çizgiler belirleyin

Devamını oku

Alışveriş, Bankacılık ve Ödemeler

Yapay Zeka’nın Gücü ve Tehlikeleri: İşletmeler İçin Kritik Uyarılar

Yayınlandı

on

Yapay Zeka ve tehlikeler

Yapay zeka (YZ) işletmeler için büyük fırsatlar sunarken, beraberinde bazı riskler de getiriyor. İşte işletmelerin dikkat etmesi gereken başlıca yapay zeka riskleri:

1. Veri Gizliliği ve Güvenliği

YZ sistemleri büyük miktarda veri kullanır ve işler. Bu verilerin güvenliği ve gizliliği, özellikle hassas bilgiler söz konusu olduğunda, kritik öneme sahiptir. Veri sızıntıları ve siber saldırılar, işletmeler için ciddi riskler oluşturabilir1.

2. Önyargı ve Adaletsizlik

YZ algoritmaları, eğitildikleri verilerdeki önyargıları yansıtabilir. Bu durum, işe alım süreçlerinden kredi değerlendirmelerine kadar birçok alanda adaletsizliklere yol açabilir. Algoritmaların adil ve tarafsız olmasını sağlamak için sürekli izleme ve güncelleme gereklidir2.

3. Şeffaflık Eksikliği

Bazı YZ sistemlerinin nasıl çalıştığı ve kararlarını nasıl verdiği anlaşılması zor olabilir. Bu şeffaflık eksikliği, kullanıcıların ve paydaşların güvenini sarsabilir. İşletmelerin, YZ sistemlerinin nasıl çalıştığını açıklayabilmesi önemlidir1.

4. Yasal ve Düzenleyici Riskler

YZ’nin kullanımı, çeşitli yasal ve düzenleyici gereksinimlere tabi olabilir. Bu gereksinimlere uyulmaması, işletmeler için hukuki sorunlar ve cezalar doğurabilir. YZ uygulamalarının yasal çerçevelere uygun olması sağlanmalıdır2.

5. İş Gücü Üzerindeki Etkiler

YZ’nin otomasyon yetenekleri, bazı işlerin ortadan kalkmasına veya dönüşmesine neden olabilir. Bu durum, iş gücü üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir ve çalışanların yeniden eğitilmesi gerekliliğini doğurabilir2.

6. Yanıltıcı ve Zararlı İçerikler

YZ, deepfake gibi teknolojilerle yanıltıcı ve zararlı içerikler üretebilir. Bu tür içerikler, işletmelerin itibarını zedeleyebilir ve güven kaybına yol açabilir1.

Risk Yönetimi İçin Öneriler

  • Risk Önceliklendirmesi: İşletmeler, YZ ile ilgili riskleri belirlemeli ve önceliklendirmelidir.
  • Güvenlik Protokolleri: Veri güvenliği ve gizliliği için güçlü güvenlik protokolleri uygulanmalıdır.
  • Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik: YZ sistemlerinin nasıl çalıştığı açıkça belirtilmeli ve hesap verebilirlik sağlanmalıdır.
  • Eğitim ve Farkındalık: Çalışanlar, YZ’nin kullanımı ve riskleri konusunda eğitilmelidir.

YZ’nin sunduğu fırsatları en iyi şekilde değerlendirmek için bu risklerin farkında olmak ve gerekli önlemleri almak önemlidir.Keyifli okumalar

Devamını oku

Genel

WPYB-CU Benzersizlik Sertifikası Nedir?

Yayınlandı

on

WPYB-CU benzersizlik sertifikası, blockchain teknolojisi kullanılarak oluşturulan ve bir ürünün orijinalliğini doğrulayan dijital bir sertifikadır. Bu sertifika, ürünün tasarımından üretimine kadar geçen tüm süreçte elde edilen verileri güvenli bir şekilde saklar ve bu verilerin değiştirilmesini engeller.

Blockchain ile Ürün Taklitçiliğine Karşı Mücadele Avantajları

  • Şeffaflık: Ürünün üretim süreci, ham madde kaynakları ve dağıtım kanalları gibi tüm bilgiler blockchain üzerinde şeffaf bir şekilde kayıt altında tutulur. Bu sayede tüketiciler, ürünün orijinalliğini kolayca kontrol edebilirler.
  • Güvenilirlik: Blockchain teknolojisi sayesinde verilerin değiştirilmesi neredeyse imkansızdır. Bu da ürünün orijinalliğine dair güvenilirliği artırır.
  • İzlenebilirlik: Ürünün üretiminden tüketiciye ulaşmasına kadar geçen tüm yolculuk, blockchain üzerinde izlenebilir. Bu sayede ürünün geçmişi hakkında detaylı bilgiye ulaşmak mümkün olur.
  • Hızlı Doğrulama: Tüketiciler, ürünün orijinalliğini akıllı telefonları veya diğer cihazlarla hızlı bir şekilde doğrulayabilirler.
  • Maliyet Azaltımı: Blockchain teknolojisi, ürün taklitçiliğiyle mücadele için harcanan maliyetleri önemli ölçüde azaltır.
  • Marka İtibarı: Orijinalliğe verdiği önemle marka itibarını güçlendiren şirketler, tüketicilerin güvenini kazanır.

WPYB-CU Benzersizlik Sertifikası Kimler İçin Önemlidir?

  • Büyük Markalar: Ürünlerinin taklit edilmesinden en çok zarar gören büyük markalar için WPYB-CU benzersizlik sertifikası vazgeçilmez bir çözümdür.
  • Tüketiciler: Orijinal ürüne ulaşmak isteyen tüketiciler için WPYB-CU benzersizlik sertifikası güvenilir bir referans noktasıdır.
  • Perakendeciler: Sahte ürünleri satma riskini ortadan kaldırmak isteyen perakendeciler için bu sertifika önemlidir.
  • Yasal Kurumlar: Ürün taklitçiliğiyle mücadele eden yasal kurumlar için blockchain teknolojisi güçlü bir araçtır.
Devamını oku

Trend Yazılar